Ortaya Karışık Bir…

Takıntılı blogculuk

Archive for Aralık 2008

Acaba?!

leave a comment »

hombreheroe300

Sağolsun, sLn mimlemiş beni.

Eh, bari ben de dökeyim incilerimi tek tek 🙂

Görür müyüm?

– hayatta, herkesin yerini bildiği günü

– akrebin gözlerini sokaklarda görmeyeceğim zamanı (bkz. Erkin Koray)

– ayrılıklar şehrine kesin dönüş yapacağımı (Kesmeşeker öyle der İstanbul’a)

– Türk insanının trafikte sinyal verdiği günü

– insanların küresel ısınma yalanına inanmaktan vazgeçtiği günü (ve her türlü komplo teorisine ayrıca)

– Türkiye’de yaratılan sahte gündemlerle gölgelenen dünya gelişmelerinin bizi de ilgilendirdiğini anladığımız günü

– Mars’a yerleşmeye başladığımız anı

– benim, İskandinavya’yı ve Baltık ülkelerini ziyaret edeceğim günü

– Filistin’in bir gün, ‘tamam biz zaten hiç bir zaman millet olamadık, ama artık devlet olmaya hakkımız ve ihtiyacımız var’ dediğini, İsrail’in de ‘günaydın!’ şeklinde cevap verdiğini

–  2009’da Depeche Mode’u hissedeceğim dakikaları

– bateri çalmaya başlayacağım günü (en azından bi edinebilseydim başlardım belki :D)

– bir daha Moskova’ya gittiğimi

– Türkiye’de Internet’in bir adım daha öteye gidebildiğine ve semantikleştiğine şahit olabileceğim günü

– amerika’yı, oraya yerleşebilecek kadar sevebileceğim anın geldiğini

– Rammstein’ın kanlı canlı konserine gideceğim günü

– Deniz Baykal’ın cehapeden el ve ayak çektiği günü

– M. Kemal’in basit bir büstten farklı algılandığı başka bir hayatı…

Görebilecek miyim?..

Acaba?!…

P.S: Acaba listesi eksiktir. Bilginize! : – )

Written by Besimi

Aralık 29, 2008 at 12:11 am

Uncategorized kategorisinde yayınlandı

Tagged with , , , , ,

Şehre Doğru

leave a comment »

İstimpoli dediler bir zamanlar.

Dünyanın koca kahpesi dedi ona sevgili Fikret Kızılok, Facire-i Dehr, ”Bir Devrimcinin Güncesi”nde.

Haklıydı da. Herkes onu istedi. Elde eden de edemeyen de kullandı onu.

Bir zamanlar Bizans‘ındı.

XV. asırda Osmanlı Devleti‘nin malvarlığına geçti. Değişen pek bir şey oldu mu?

Bence, hayır. Dünyanın siyasi ve sosyal çehresi değişti belki ama İstanbul kahpeliklerinden vazgeçmedi.

Varlığını sürdürmeye Osmanlı idaresi altında devam etti.

Rum tebaa, Konstantinopolis adının uzunluğundan dolayı telaffuzda zorlandıklarından, istinpoli(şehre doğru, kasabaya doğru) demeye başladılar. İstinpoli zamanla Stimpoli’ye, daha sonraları da Stimboli halini alır.

Zamanında dedeme sorduğumda, İstanbul adının adının İslambol’dan geldiğini söylemişti. Belki şu anda yazmakta olduğum yazıyı dedeme okutsam yine inanmak istemeyecek.

Hiçbir toplum, kendi medeniyetlerini sıfırdan başlatacak kadar aptal değildir. Osmanlı da değildi ve kendilerinden önceki hakim halkın geleneklerini ve ağızlarını [kısmen de olsa] devam ettirdiler.

Yarın, herhangi bir aksilik olmazsa, o koca kahpeye ben de ulaşacağım aylar süren hasretlikten sonra.

Ve yarın hacdan yeni dönmüş olacak olan dedeme bu küçük enstantaneyi anlatma fırsatım olacak.

”Pao stin poli”

Şehir’de görüşmek üzere!

Written by Besimi

Aralık 22, 2008 at 12:37 pm

Mapa’yı Hamsi Bastı

with one comment

24122007_hamsi_bollugu

Telefonda Namık dedi, abi akşama MapaCengiz‘de hamsi partisi var, sen de davetlisin.

Dedim hamsi partisi mi olurmuş. Hele kızgın kor üstünde yapılınca şeker gibi de oluyormuş.

Cemil dostumuzun babası sağolsun, hiçbir masraftan kaçınmamış, zahmet edip ta İstanbul’dan yirmi kilo hamsiyi gönderivermiş kargoyla.

İstanbul’dan Sofya’ya hamsi gönderilir. Sofya’dan alınır, Pernik’e arabayla ulaştırılır.

20 kilo dedim değil mi? Evet, tamı tamına o kadar.

Umut abi, Tahsin baba, Mehmet, bir Laz İsmail dayı… Sadece bunlar değildi bizleri Pernik’te karşılayan, isimlerini hatırlayamadıklarım alınmasınlar lütfen.

Mapa-Cengiz takımıyla futbol oynayıp maç sonunda yenen taraf olduğumuzdan dolayı baklavayı kaptığımızdan bahsetmiştim. Bakınız burada.

Bu sefer ortada herhangi bir iddia ya da yarışma olmaksızın, tamamen eğlence amaçlı ‘Gurbet ellerde Türk dayanışması’ sergileme durumu oldu.

Daha çok Karadenizli’ler gecesine döndü bizim hamsi çılgınlığı, ancak başından sonuna kadar son derece sıcak ve eğlenceliydi.

Hamsiler ızgara ardına ızgara şeklinde masalara dolar, hemen yenilir yutulur küçücük balıklar.

Yeme içme faslı bittikten sonra da Umut abinin gazı ve İsmail dayının yoğun arzusuyla, kemençe ve tulum havaları bulunmaya çalışılır. İsmail dayı kulağına yatkın müzik bulamayınca biraz üzülür ancak, bu durum horon tepmesine mani kesinlikle değildir.

Horonlar tepilir. Bir ara Bulgarca hareketli müzikler bile açılıp disko havası verilir ortama, ben de tulum dinleseydik çok daha iyiydi diye geçiririm içimden.

Akşamın sonlarına doğru baklava ve meyveler sürülür ortamın piyasasına. Kilolarca balığı lüpletmiş iri bir penguen misali, baklavayı da neremize sığdıracağız diye düşünerek baklavaya dalarım 😛

Maymun iştahlılığımın, hamsi ve baklavadan aldığım zevki ve lezzeti bastırıp üzerime bir ağırlık çökmeye başladığında ise, herkese iyi akşamlar deyip Sinan ve Dinçer’i de arabaya alıp Sofya yoluna koyuluruz. Allahtan ki, Pernik Sofya’nın kenar semtlerinden biriymişçesine bir uzaklıkta ki fazla geç saate kalmadan sabah da vaktinde uyanmasını bildim.

Türkiyem’in özlediğim lezzetlerinden biriydi hamsi.

Öncelikle Cemil’in babasına teşekkür, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.

Daha sonra da Mapa ailesine bizlere bu geceyi yaşattıklarından dolayı teşekkürü borç biliyoruz.

P.S: Umut abi, umarım sabah 7’de uyanabilmişsindir 😀

Written by Besimi

Aralık 17, 2008 at 1:40 pm

Uncategorized kategorisinde yayınlandı

Tagged with , , , , , , , , , ,

Das Leben Der Anderen

leave a comment »

solar-mirrors_1207289i

Temiz ve zararsız.

sulphur-clouds_1207283i

Kesinlikle temiz değil, zararlı ve günde sadece $7 yapılan sülfür madenciliği hamallığı.

firefighter-foam_1204668i

İş kazası! Bari birkaç Playboy güzeli çağırıp eğlence haline getirebilirlerdi.

time-exposure_1207272i

Zaman, yıldız gibi kayar durur (elimizden).

dead-fish_1207265i

Temel Geçim Kaynağımız:

Ölü Balıkçılık Sezonuna Dalış

gormley-ship_1207257i

Gerçeklik ve Ötesi

holy-week_1207255i

Tövbe de len!

Tövbe abi, vallahi bi daha yok!

Written by Besimi

Aralık 17, 2008 at 8:37 am

Ortaya İyice Karışık…

with 2 comments

fridge-bridge_1205991i

Çin’de, çamaşır makinesinin hafifliğiyle(!) harmanlanmış sigara keyfi.

sna2e-b5rd_1205994i

Her ne kadar tatsız bir görüntü olarak da görünse, belli ki yılan için durum farklı.

monkey1_1206003i

Havalar nasıl olursa olsun, önemli olan bi’tarafımız donmasın.

monkey2_1206001i

Sıkı tutunun, su fena fokurduyor!

ice-swimmers_1205995i

Sibirya’da sörfe meraklı olan varsa öne çıksın.

frog-swimmers_1205984i

Yüzdünüz de n’oldu? Prens olacak değil ya!

ice-moutache_1206004i

Amcayı eşi, ‘bıyıklarını yiyim senin’ şeklinde sevmiyordur umarım.

pylons_1205990i

Şekil hoş ta, doğallık sıfır.

power-station_1205979i

Sanayileşmemizi tamamladık, evelallah!

P.S: Resimler, http://www.telegraph.co.uk adresinden alınmıştır. Yamuğa gelmeyelim!

Written by Besimi

Aralık 15, 2008 at 2:02 pm

Uncategorized kategorisinde yayınlandı

Tagged with , , , , , , , ,

Harikalar Diyarı ve Fütüristik Şeysi

leave a comment »

İzlediğiniz ya da izleyeceğiniz 3D film, Hertfordshire Üniversitesi öğrencisi Vincent Chai’ın son sınıf projesi olarak hazırladığı çalışma.

Ben bayıldım.

Bayılınız, siz de!

Written by Besimi

Aralık 15, 2008 at 12:36 pm

Uncategorized kategorisinde yayınlandı

Tagged with , , , ,

İktisadi Faaliyet

leave a comment »

Bakınız ekonomik kriz insanları ne hale getirmiş durumda 😛

Written by Besimi

Aralık 11, 2008 at 2:39 pm

Uncategorized kategorisinde yayınlandı

Tagged with ,

Yeni Model ”Scania”

leave a comment »

scania

Erkekseniz, sürücüyseniz, arabaları az da olsa seviyorsanız Scania adını duymamış olmanıza imkan yoktur.

Kadın güruhuna da dahil olabilirsiniz. Kadınlarımız hemen alınmaca atriplerine girmesin diye söylüyorum 🙂

Scania’nın bu gördüğünüz modeli Bulgaristan sokaklarında fink atmakta.

Eski göründüğüne aldanmayın. Bulgaristan yollarının deliklerine maruz kalıp kısa zamanda çökmüştür mutlaka.

Scania’nın bu modelinden henüz haberiniz yoksa, artık var.

Bir sonraki kareler polis çevirmesinden olsun ister misiniz? 🙂

Written by Besimi

Aralık 10, 2008 at 3:31 pm

Uncategorized kategorisinde yayınlandı

Tagged with , ,

Futbol ve Baklava

with one comment

baklava

Maç var yarın, dedi Cemil. Geliyorsun, değil mi? diye sordu.

Zaten böyle fırsat kollayan ben de tabi dedim.

Yarın (dün yani) akşam 9-10 arası oynuyoruz, dedi Cemil.

Yarın oldu (dünden bahsediyorum tabi) halı sahaya gidilir. Saat 9:00’a birşey kala orda olunur. Kimse yoktur etrafta. Şaşırılır, kızılır, geri dönülür.

Telefon çalar. Arayan Sinan‘dır. Abi maç 11-12’ye alındı, der. İyi niyetlerimi iletirim Sinan’a. Erken aklına gelmiştir çünkü.

Saat 11:00 olur. Maça gidilir. Sahaya ulaşana dek güzelce bir çamurun içinden geçilir.

Sahaya yavaş yavaş dalarız. Isınma hareketleri, selamlaşmalar sonrasında maç başlatılır.

Karşı takım oyuncuları, Sofya-Pernik arasındaki Lyulin Otoban inşaatını üstlenmiş MAPA-Cengiz JV çalışanlarıdır. Karadenizlidir çoğu. Severiz birbirimizi.

Ancak ortada baklava vardır. Canla başla oynamak gerekir.

Karşı takımdan yenilen üç golün ardından bizim takım iyice bir silkinir ve Türkvari bir titremeyle kendine gelir.

3-0’dan 3-3’e kadar kapatırız farkı.

Bu sefer bizim takım fark atar.

8-5 nihai skordur.

MAPA-Cengiz sinirlenir, kızar ancak yapılacak pek birşey yoktur.

Baklava bizimdir artık.

Koca bir tava baklava yenir.

Herkes evine dağılır.

Ben de bir duş alıp yatarım.   Sabah da geç kalkarım.

Baklavanın ağırlığından mı yoksa galibiyetin hafifliğinden midir bilemiyorum!

Written by Besimi

Aralık 4, 2008 at 10:21 am

Hoş kategorisinde yayınlandı

Tagged with , , , , ,